Haber

Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy’un duruşması yarın İstanbul’da başlayacak: “Onları kızdıran şey, Bursa’daki Çadır Skandalı ve MEB Konusu…

ZEHRA Değirmenci/ SİBEL KAHRAMAN

Eğitim-İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy Hakkında 24 Kasım 2021″ Tren “İkram uçağını alan hükümetin bakanı öğretmene ahlak dersi veremez” açıklaması nedeniyle açılan davanın ilk duruşması yarın İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, “Onları kızdıran şey, Bursa’daki çadır skandalı ve MEB’in ipliğinin piyasaya sürülmesidir. Yargılanan asıl şey Eğitim-İş’in laiklik mücadelesidir, bilimsel ve parasız eğitim, düşünce özgürlüğü” diye konuştu. Toy, “Bir kez daha tekrar ediyorum, Katar’dan nezaket uçağı alan hükümetin bakanlığı öğretmenlere ahlak satamaz.”

Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, 24 Kasım 2021’de Milli Eğitim Bakanı’nın öğretmenlere eğitim verilmemesi uyarısına karşı “Katar’dan hediye uçak alan hükümetin bakanı öğretmene ahlak dersi veremez” başlıklı basın açıklaması yaptı. Hediye almak.

Bu açıklamanın ardından 7 Mart’ta depremin ilk günlerinde Bursa’daki okullarda üretildiği söylenen Milli Eğitim Bakanlığı’na ait çadırların Antep’ten satın alındığını açıklayan Toy, logolu olarak Bursa’ya getirildi. 2 yıl önce yaptığı açıklamaya gerekçe olarak üzerlerine basılan ve ardından deprem bölgesine gönderilen mektup gösterildi. gösteriliyor; “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetini aşağılamak” suçlamasıyla dava açıldı.

İlk duruşması yarın İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek dava öncesinde Eğitim İş Bursa Şubesi, Bursa Adliyesi önünde açıklama yaparak Toy hakkında açılan davaya tepki gösterdi.

“DAVA ‘SUÇ’ DAVASI DEĞİL, ‘SESSİZ’ DAVASI”

Adliye önünde konuşan Birleşik Kamu-Emek Konfederasyonu Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, “Şube Liderimiz Yeliz Toy tarafından yapılan bu açıklamada, ülkede yaşanan haksızlıklara, adaletsizliklere ve ahlak dışı uygulamalara değinildi. Bugüne kadar bu tespitlerle ilgili tek bir soruşturma bile yapmayan bir savcı, sanki gerçeği ilk kez duyuyormuş gibi iddianame hazırladı, dava açıldı” dedi.

Davanın savcısına seslenen Rona, savcıların görevinin halka doğruyu söyleyenlere adalet kılıcını sallamak değil, halkın başına gelenleri yağmalayanları yakalamak olduğunu belirtti. Davanın ‘suç’ davası değil, ‘sus’ davası olduğunu belirten Rona, davanın çadır skandalından sonra açıldığına dikkat çekerek davanın, savcının ve dava yapısının özel olduğunu söyledi. Rona dedi ki:

“BU SAVCI, ŞARKICI GÜLSEN’İN TUTUKLANMASINI TALEP EDEN SAVCIDIR. AYNI SAVCI, GAZETECİ SEDEF KABAŞ’I DA TUTUKLADI”

“İddianameyi hazırlayan savcı, kamuoyunda skandallarıyla tanınan Türkşad Kunthan Uçuk’tur. Bu savcı, şarkıcı Gülşen’in tutuklanmasını isteyen savcıdır. Aynı savcı, gazeteci Sedef Kabaş’ı da tutuklattı. Bu savcı şunları söyledi: ‘Katar’dan hediye uçak alan hükümet bakanı öğretmenlere ahlak satamaz’ suçtu ama Sezen Aksu’ya ‘Dilini keseceğiz’ denince bunu ifade özgürlüğü olarak kabul edebildi. onu başından vuracağım.’ Hedef alınanların çoğu kadın, şimdi de Yeliz Toy’un peşinde. Cumhurbaşkanı’nın ‘Asım Nesilleri yetişecek’ dediği savcı bu savcı. “Bilal Erdoğan’ın Yönetim Kurulu Başkanı olduğu İstanbul Zaim Üniversitesi’nden mezun oldu. Mütevelli Heyeti’nin. Türkiye’de ifade özgürlüğünü ortadan kaldırmak için özel olarak eğitilmiş olduğu anlaşılıyor.”

“ONLARI İRTİBAT EDEN ŞEY BURSA’DAKİ ÇADIR SKANDANI VE MEB’İN PİYASAYA ÇEVİRİLMESİDİR”

Davada yargılanmak istenenin basın açıklaması değil, rövanş olduğunu belirten Rona, şöyle konuştu:

“Onları kızdıran, Bursa’daki çadır skandalıyla Milli Eğitim Bakanlığı’nın mercek altına alınmasıdır. Bursa’da karma eğitimi ortadan kaldırmaya çalışanların deşifre edilmesidir. Parasızlıktan dolayı okullarda dansözler tutuluyor Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy’a TCK 301 üzerinden açılan bu davada asıl yargılanmak istenen Eğitim-İş’in laik, bilimsel arayışlarıdır. ve ücretsiz eğitim ve niyet özgürlüğü.

“YELİZ TOY YÜZÜNDEN CEZALANDIRILMAK İSTENENLER AYNI ZAMANDA ÇAĞDAŞ DÜŞÜNCE VE KARARLILIKLARIYLA TOPLUMSAL MÜCADELENİN ÖN ÇİZGİSİNDE OLAN İLERİCİ KADINLARDIR”

Tüm bu gerçeklere rağmen Yeliz Toy üzerinden cezalandırılmak istenen kişilerin aynı zamanda çağdaş görüşleri ve kararlılıkları ile toplumsal mücadelenin ön saflarında yer alan ilerici kadınlar olduğunu biliyoruz. Çünkü defalarca duydukları bu gerçekleri, kendi zihniyetlerine göre erkeğin beş adım gerisinden yürümesi gereken bir kadından duymaya dayanamayıp, hemen harekete geçtiler.”

“SAHTE SORUŞTURMALAR, DÜZENLİ YARGI ALANLARI BİZİ SAHTEKARLIK OLAMAZ”

Yargılandığı davayla ilgili konuşan Toy, şunları söyledi:

“Türkiye’de demokrasi için çabalayanların bugüne kadar karakollardan, mahkemelerden, cezaevlerinden geçtiğini biliyoruz. Biz çalışmalarımızı yaparken bunun bilincindeydik. Bu nedenle uydurma soruşturmalar, emredilen yargılamalar bizi yıldıramaz. Bundan sonra da bizi susturmaya çalışanlara karşı mücadelemizi sürdüreceğimizi herkes bilmelidir.” Çalışmalarımızı aynı kararlılıkla sürdüreceğiz. Demokrasiyi savunacağız. Düşünce özgürlüğünü koruyacağız. Çünkü Orta Çağ’ın karanlığındaki bir ülkeyi çocuklarımıza bırakmak istemiyoruz. Boyun eğmeden onurlu bir duruş sergileyerek çocuklarımıza onurlu bir yaşam bırakmak istiyoruz. O yüzden bir kez daha tekrar ediyorum, Katar’dan ücretsiz uçak. İktidarın bakanlığı öğretmeni ahlaka satamaz.”

Kaynak: ANKA / Yerel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu